Aladdin Pertanian Internasional

Spark Goodness
Komplek Harvest city Cileungsi, Bogor, West Java, Indonesia
+62 822 6184 7144 / +90 541 514 3721 dr.alaa@aladdin.my.id
Select menu item
  • Home
  • Services
    • Our Service
    • Request Consulting Services
  • Blog
  • About us
    • About
    • Company Profile
    • Founder & CEO
    • FAQ
    • Privacy Policy
  • MBTI
  • Contact
  • En
Kuyudaki iki kurbağa

1. Kuyudaki iki kurbağa

Bu hikayenin kaynağı Dr. Aladdin Ali'nin "İlham Verici Hikayeler ve Büyük Anlamlar" adlı kitabıdır.

"Eğer yolunun doğru olduğundan, bu yolda ilerleme yönünün doğru olduğundan ve bu yolda ilerlerken kullandığın yöntemlerin meşru olduğundan eminsen; moral bozanlara kulaklarını tıkayıp eleştirenleri umursama.”

Hikaye

Ormanın zümrüt kucağının derinliklerinde, bir grup kurbağa bir yolculuğa çıktı. Ancak yolları, iki talihsiz ruhun kendilerini derin bir kuyuya düşerken bulmasıyla beklenmedik bir şekilde değişti.

Kalan kurbağalar, meraklı ve sesli bir grup, kuyunun kenarında toplandılar. Mürekkepli derinliklere baktıklarında, düşen iki kurbağanın affetmeyen yerçekimine karşı mücadele ettiğini gördüler. Toplanan kalabalıktan bir umutsuzluk korosu yükseldi. "Mahvoldular!" diye mırıldandılar, sesleri ağaçların arasında yankılanıyordu. "O uçurumdan kaçış yok!"

Ancak aşağıdaki iki kurbağa bu açıklamaları dikkate almadı. Umutsuz bir hayatta kalma arzusuyla, güçlü bacaklarını tekmeleyerek, kuyunun sınırlarını aşmak için cesur bir çabayla kendilerini yukarı doğru ittiler. Yine de, olumsuzluk korosu devam etti, acımasız bir cesaretsizlik bombardımanı. "Vazgeçin!" diye mırıldanıyordu kalabalık. "Bu anlamsız! Kaderinize razı olun!"

Acımasız olumsuzluklardan bunalan kurbağalardan biri, onların sözlerine yenik düştü. İçindeki mücadele ruhu sızıp gitmiş, yerini ağır bir teslimiyet almış. Mücadelesi sona erdi ve umutsuzluğun gücünün sessiz bir kanıtı olarak kuyunun dibine battı.

Ancak diğer kurbağa, sarsılmaz bir kararlılık ruhuna sahipti. Cesaret kırıcı sözlerden etkilenmeden cesur sıçrayışlarına devam etti. Bacaklarının her güçlü vuruşuyla kenara daha da yaklaştı. Cesaretsizliğin kakofonisi yoğunlaştı, bir olumsuzluk dalgası onu yutmakla tehdit ediyordu. Yine de odağını kaybetmeden devam etti.

Sonunda, sarsılmaz kararlılığı meyvesini verdi. Son ve güçlü bir sıçrayışla kendini kuyudan dışarı attı ve yumuşak toprağa muzaffer bir gümbürtüyle indi. Onun başarısı karşısında sessizliğe gömülen kalabalık sonunda bir soru mırıldandı: "Ama... ama bizi duymadın mı? Sana durmanı söylüyorduk!"

Muzaffer kurbağa, gözlerindeki yağmur suyunu kırpıştırarak kıkırdadı. "Aslında," diye mırıldandı, "ben biraz sağırım. Bana göre tek duyduğum, beni daha yükseğe tırmanmaya teşvik eden sürekli tezahürattı."

Toplantının üzerine derin bir sessizlik çöktü. Azmin gücü ve olumsuzluğun tehlikeleri havada asılı kaldı. Hayatta kalan kurbağa, yılmaz ruhun bir kanıtı olarak, sadece kuyudan kurtulmakla kalmamış, aynı zamanda diğer amfibiler için değerli bir dersle ortaya çıkmıştı - kendilerine inanmak, şüphenin gürültüsünü bastırmak ve kendi kararlılıklarının sessiz gücünde güç bulmak.

Kuyudaki iki kurbağanın öyküsü, günlük yaşamımızda uygulayabileceğimiz çeşitli faydalar sunar:

Azmin Önemi: Hikaye, zorluklar karşısında azmin önemini vurgulamaktadır. İlk kurbağa cesareti kırıldığı için pes ederken, ikinci kurbağa mücadeleye devam eder ve sonunda başarıya ulaşır. Bu bize azmin, engelleri aşmanın ve hedeflerimize ulaşmanın anahtarı olduğunu hatırlatır.

İnancın Gücü: Hikaye, kendine inanmanın gücünü vurgular. İkinci kurbağanın "sağırlığı" onun kaçma yeteneğine olan sarsılmaz inancını sembolize eder. Bu da bize olumlu bir tutum ve kendine inancın başarı için ne kadar önemli olduğunu hatırlatmaktadır.

Olumsuzlukları Boğmak: Hikâye bizi olumsuzlukların eylemlerimizi etkilemesine izin vermemeye teşvik eder. Kurbağa kalabalığı hayatta bazen karşılaştığımız olumsuzlukları temsil eder. İkinci kurbağa bize kendi hedeflerimize odaklanmamızı ve ilerlememizi engelleyebilecek olumsuzlukları bastırmamızı öğretir.

İçinizdeki Gücü Bulmak: Hikaye bize zorlukların üstesinden gelmenin anahtarının içsel güç olduğunu hatırlatıyor. İkinci kurbağa dışarıdan gelen teşviklere bel bağlamıyor, kendi başına sebat etme gücünü buluyor. Bu bize zorluklarla karşılaştığımızda kendi iç kaynaklarımızdan ve dayanıklılığımızdan yararlanmamız gerektiğini hatırlatır.

Hedeflerinize Odaklanın: Hikaye, hedeflerinize odaklanmanın önemini vurgulamaktadır. İkinci kurbağa kalabalığın olumsuzlukları karşısında dikkatini dağıtmaz ve gözlerini ödülden, yani kuyudan kaçmaktan ayırmaz. Bu bize kendi hedeflerimize odaklanmamız ve dışarıdan gelen dikkat dağıtıcı unsurlardan etkilenmememiz gerektiğini hatırlatır.

Bu faydalar üzerinde düşünerek, hayatın zorluklarına karşı daha dirençli ve kararlı bir yaklaşım geliştirebiliriz. Sebat etmeyi, kendimize inanmayı, olumsuzlukları bastırmayı ve hedeflerimize ulaşmak için içimizdeki gücü bulmayı öğrenebiliriz.

İki ucu keskin bir silah olan dil, yaşam ve ölüm gücünü elinde tutar. Tek bir cesaretlendirici söz, yorgun ruhlar için bir merhem, düşmüşleri umutsuzluktan kurtarabilir ve onları arzularına doğru itebilir. Ancak cesaret kırıcı bir söz, ezilenlerin üzerine salınan zehirli bir ok, onların ruhunu her bıçağa rakip olacak bir acımasızlıkla delebilir.

Bu nedenle kelimelerinizi büyük bir dikkatle seçin. Çünkü onların içinde hırs ateşini körükleme ya da tamamen söndürme potansiyeli yatmaktadır. Unutmayın, aklınıza koyduğunuz hedeflere ulaşma gücü, hazırlığınızın ve kararlılığınızın doruk noktası elinizin altındadır. Ne kadar yüksek ya da ısrarcı olursa olsun hiçbir sesin sizi aksi yönde ikna etmesine izin vermeyin.

Hikâyeden Süzülen Bilgece Söz

  • En derin kuyu, içine düştüğün değil, çıkmaktan vazgeçtiğin zindandır. Çünkü ilki bir kaza, ikincisi bir karardır.
  • Kendi kalbinin sesini duymak için, dünyanın gürültüsüne sağır kesilmen gerekir. Asıl bilgelik, hangi sesi kısıp hangisini açacağını bilmektir.
  • Kalabalık sana bir ayna tutar, lakin pusulan göğsündedir. Aynadaki aksine değil, göğsündeki pusulaya itimat et.
  • Sana sunulan sözün zehir mi şifa mı olduğu, bardağa değil, onu nasıl içtiğine bağlıdır. En büyük zehri bile, panzehir yapacak simyacı senin iradendir.
  • Duvarın yüksekliğini değil, sıçrayışının kudretini ölç. İlki seni hapseder, ikincisi azat eder.
  • Uçuruma teslimiyet bir kader değil, bir tercihtir; tıpkı kanatlanmanın bir mucize değil, bir irade oluşu gibi.
  • Dışarıdaki bin sesin onayı, içerideki tek bir ‘Evet’in sükûnetine erişemez. Huzuru dışarıda arama, içeride inşa et.
  • Sonsuz yankılar ve bildirimler çağında, en değerli sermayen, dikkatini yönlendirebildiğin o sessiz ve odaklanmış andır.
  • Kuyudan çıkış ilk sıçrayışla değil, başını yukarı, ışığa kaldırmaya karar verdiğin anla başlar. Her şey bir niyetle filizlenir.
  • Korkaklar için bir hapishane olan duvarlar, cesurlar için bir talimgâhtır. Mesele duvarda değil, duvara yüklediğin anlamdadır.

Türk Gençlerine Yönelik Pratik Öneri

  • Dijital Gürültü Diyeti Yap: Sosyal medya akışını bilinçli olarak düzenle. Sana ilham vermeyen, kendini kötü hissettiren veya sadece gürültü üreten hesapları sessize al ya da takipten çık. Haftada bir gün belirleyip birkaç saatliğine tüm bildirimleri kapatarak "iç sesini" dinle.
  • Kendi 'İç Pusulanı' Kalibre Et: Bir defter edin. Her günün sonunda sadece şu soruları cevapla: "Bugün neyi gerçekten isteyerek yaptım?", "Hangi an kendimi en 'ben' gibi hissettim?". Bu, dış beklentilerden arınmış kişisel değerlerini ve tutkularını netleştirecektir.
  • Eleştiriyi Veriye Dönüştür: Sana yöneltilen olumsuz bir eleştiriyle karşılaştığında, duygusal tepki vermeden önce dur. "Bu sözün içindeki duygu ve yargıyı atarsam, geriye kalan işe yarar bir bilgi (veri) var mı?" diye sor. Varsa al, yoksa teşekkür edip yoluna devam et.
  • ‘Kuyu’nu Tanımla ve Mikro Adımı At: Seni engelleyen şey nedir? Erteleme alışkanlığı mı, bir konudaki bilgi eksikliği mi, yoksa bir korku mu? Bu "kuyu"yu net olarak tanımla. Sonra onu aşmak için atabileceğin en küçük, en saçma derecede basit adımı belirle ve sadece o adımı at. (Örn: Kitap yazmak için sadece bir cümle yazmak.)
  • Zorlukları 'Beceri Geliştirme Alanı' Olarak Gör: Bir zorlukla karşılaştığında "Neden bu benim başıma geldi?" yerine, "Bu durumun üstesinden gelmek bana hangi yeni beceriyi kazandıracak?" (örneğin sabır, problem çözme, iletişim) diye sor. Bu bakış açısı, seni kurban rolünden çıkarıp öğrenci rolüne sokar.
  • Kendi Tezahürat Takımını Kur: Hayatındaki insanları gözden geçir. Kimler senin enerjini yükseltiyor, hayallerini duyduğunda seni destekliyor? O insanlarla daha fazla vakit geçir. Unutma, sen de başkaları için o destekleyici ses olmalısın. İyi bir takım arkadaşı, takımını bulur.
  • ‘Vazgeçme Kasını’ Güçlendir: Pes etme isteği geldiğinde, bunu bir spor antrenmanı gibi gör. "Sadece 5 dakika daha dayanacağım" veya "sadece 1 tekrar daha yapacağım" de. Bu küçük "direnç anları", zamanla yılmazlık ve sebat kasını güçlendirir.
  • Negatif Girdiyi Pozitif Çıktıya Çevir: Biri sana "Bu imkânsız!" dediğinde, zihninde bunu "Bunu başarabilirsen bir ilke imza atarsın!" şeklinde tercüme et. Olumsuzluğu, seni kamçılayan bir meydan okumaya dönüştürme pratiği yap.
  • Hayatının Senaryosunu Kendin Yaz: Başına gelen olaylar senaryonun sadece bir parçasıdır, tamamı değil. Olaylara verdiğin tepkiler ve attığın adımlarla bir sonraki sahneyi sen yazarsın. "Kader gayrete aşıktır" sözünü bir hayat ilkesi olarak benimse.
  • Minnettarlık Arşivini Oluştur: Her akşam, ne kadar küçük olursa olsun, o gün iyi giden veya başardığın 3 şeyi yaz. Bu, zihnini "kuyunun karanlığına" değil, sahip olduğun "tırmanma araçlarına" ve katettiğin mesafeye odaklamanı sağlar.

Şiirle çarpan bir gönül

GÖNÜL KULAĞI

Ey can yoldaşım, dinle bu destan,
Hayat bir imtihan, her lahza bir an.
Düşersin bir kuyuya, kapkaranlık zaman,
Etraftan sesler gelir, “Yok sana derman.”
Yeis fısıldar ruhuna, “Tükendi bu devran,”
Kırılır kolun kanadın, kalmaz hiç umman.
Biri o sese kanar, solar, olur hazan,
Ruhunu teslim eyler, biter o imtihan.
Diğeri sıçrar durmaz, arar bir yeni imkân,
Her zıplayış bir dua, her hamle bir nişan.
Harabat ehline uyma sakın bir an,
Kalbinin sesini dinle sen her zaman.
O ses ki “Gayret et!” der, “Sendedir derman!”
Karanlık kuyulardan çıkılır o an.
Gözleri aydınlıkta, sönmez içteki iman,
Dışarıdan gelen gürültü, boş birer yalan.
Yolun hak, niyetin halis, belliyse o zaman,
Seni yolundan döndüremez ne söz ne de ferman.
Ve bir sıçrayış daha, biter o zindan,
Sorarlar, “Duymadın mı? Vermedik aman!”
Tebessümle dersin ki, “Ey gafil insan,
Sizin o gürültünüz, bana oldu yâran.”
Harabat ehline uyma sakın bir an,
Kalbinin sesini dinle sen her zaman.
O ses ki “Gayret et!” der, “Sendedir derman!”
Karanlık kuyulardan çıkılır o an.
Unutma, her zorlukta gizlidir ulu bir şan,
Kendi kıssanı kendin yaz, sensin kahraman.
            

ZAFER NAĞMESİ

Hayat denilen bir dipsiz kuyudasın
Bazen bir başına, yapayalnızsın.
Yeis fısıldar, “Artık bitti” dersin,
O seslere kanıp ümidi kesersin.
“Bu sonu olmayan, dipsiz bir yastasın!”
Diyen o kalabalık sese kanarsın.
Vazgeçme sakın, çünkü sen Hak’tasın,
Kendi göğünde parlayan bir aksin.
O “Yapamazsın!” diyen sese sağırsın,
Kalbinle semaya doğru akarsın.
Her sıçrayışla zirveye yakınsın,
Sen bu karanlığı yakan bir şimşeksin.
Azminle o sarp duvara çıkansın,
Yolundan döndürmek isteyenleri yakansın.
Vazgeçme sakın, çünkü sen Hak’tasın,
Kendi göğünde parlayan bir aksin.
O “Yapamazsın!” diyen sese sağırsın,
Kalbinle semaya doğru akarsın.
Sanırlar ki seni bitiren bir yastasın,
Oysa sen alkışla coşan bir nefestin.
Onların "Dur!" sesiyle yükselen bir sestin,
Sen zafere adanmış kutlu bir kastın.
Ey genç yolcu, cevher sende saklısın,
Kendi nurunla aydınlanacaksın.
Madem ki yolun Hak, menzilin Hak’tır,
Sen bu yolda daima var olacaksın!
            

Erişim Bağlantıları

Hikayenin sesli, görüntülü ve yazılı versiyonlarına aşağıdaki platformlardan ulaşabilirsiniz:

  • LinkedIn Makale: "Kuyudaki iki kurbağa"
  • YouTube'da İzle: "i7fKw4xG0dQ"
  • SoundCloud (Dr. Aladdin Ali) - Sesli Anlatım 1
  • SoundCloud (Tenth Online) - Sesli Anlatım 2
  • SoundCloud (Tenth Online) - Sesli Anlatım 3
#AzminGücü #Yılmazlık #İçselMotivasyon #BaşarıPsikolojisi #NegatifliğiFiltrele #Kararlılık #Kendineİnan #İlhamVerenHikayeler #OdaklanmanınGücü #Sebat

Telif Hakkı © 2025, Dr. Aladdin Ali'in orijinal metninden ilhamla, Dr. Aladdin Ali tarafından yapılan bu edebi tercüme ve yeniden yorumlamanın tüm hakları mahfuzdur. İçeriğin, kısmen veya tamamen, yazarın yazılı izni olmaksızın kullanılması, kopyalanması veya yeniden yayımlanması, bu edebi ve ilmî çalışmaya gösterilen emeğin ve fikrî mülkeyetin korunması amacıyla yasaktır.

⭐ Rate This Story

Be the first to rate this story!

★ ★ ★ ★ ★

Related Posts

İki Zarfın Sırrı: Sorumluluk Mu, Vebal Zinciri Mi?

İki Zarfın Sırrı: Sorumluluk Mu, Vebal Zinciri Mi?

Ufkun Parıltısı ve Mevcudun Kıymeti

Krizlerin Ötesinde Bir Yol Haritası

Saadetin Parıltısı mı, Huzurun Sığınağı mı

Önceliklerin Pusulan Olsun

Korku Gecesinden Cesaret Şafağına

Aladdin Pertanian Internasional © {2025} All Rights Reserved